17 Temmuz 2012 Salı

aldırmazlıklar

bu fotoğrafı Paris'de versaille sarayında çektim. çok sisili bir Aralık ayı günüydü, çok kalabalıktı ama her şeyi sis kaplıyordu, kimbilir belki de bazen görmemek daha iyidir ama bu söylediğim o gün için geçerli değil tabi ki  çok ihtişamlı bir saraydı, herhalde bahçesi de öyledir.


hava sisliydi
göz gözü görmüyordu
ama bunun tek sebebi sis değildi
kimse kimseye görmek için bakmıyordu
anlamak için dinlemiyordu
sanki herkes verilmiş bir görevi yerine getirmeye çalışıyordu
ve bu görev yerine getirme durumunda dahi
yapılan işin en iyisini yapma sorumluluğu yoktu
vasattı her şey

hava sisliydi
gökyüzünün bulutlu olup olmadığı dahi seçilemiyordu
bu sebeple yarın yağmurun yağıp yağmayacağı tahmin edilemiyordu
yağmur büyük ihtiyaçtır
ister gökyüzünden yağsın
ister gözlerden damlasın
ama insanların gözlerindeki yaş umursanmıyordu
dünyadaki en değerli şeylerden biridir halbuki
tek bir insanın tek bir damla göz yaşı

hava sisliydi
ne göz umurundaydı kimsenin
ne de yaşları
insanlar arasındaki o görünmeyen bağ
o zincir halkaları
aynı zamanda insanın kendi dışındakilerini görmesini
fark etmesini de mi engelliyor
bu bencilliğin kökü nereye dayanıyor!
dinamit koysak patlatsak
bu dünyada ateş bir işe yarardı o zaman
yoksa hiç
kandırma kendini!
düş kendi yollarını

HAZAL ÇETİN


0 yorum:

Yorum Gönder