24 Kasım 2012 Cumartesi

enkazın üzerindeki parmak izi



yoktur bitmeyen sevgi, aşk
yoktur bitmeyen nefret
her duygu yerini bir gün kifayetsizliğe bırakır
gözde yaş akamaz olur
dil susar lal olur

çok sevilmeler bir gün yerini bırakır bilinmeyene
sen gidersin yerini başkaları alır
konduramazsın belki
bir söz çarpar yerle bir olur her şey
sen izlersin her şeyi bir köşeden
-insan bazen kendini de izler bir köşeden
gördüklerine şaşar kalırsın da gelmez elinden bir şey
özümsersin olanları ve şaşırmaz olursun
zamanla daha az kırılmaya başlamazsın aslında
sadece kırılmayan yerleri azalır hayallerinin

öteki olmamaya çalışarak yaşıyoruz
ötekileştirerek
tektipleştirmeye o kadar alışmışız ki
aynı insanlar aynı elbiseler aynı konuşmalar
hep aynı laflar
en kötüsü de faşist olduğumuzu idrak edemememiz.
her şeye inat öteki olmalıyım ben
dünyalıyım işte, 'ne mutlu insanım diyene'
siz ötekileştirdikçe
ben ötekilerden olmalıyım
iç rahatlığıdır aslolan

söylemek kolay anlatmak kolay
ama bazen anlatmak dünyanın en zor şeyi oluverir
kaçmak istersin o an arkana bile bakmadan
gerçek değilde rüya olmasını istersin yaşananın
ama değildir!
her şey üzerine yıkılır
ve enkazın üzerinde senin parmak izin vardır!



16 Kasım 2012 Cuma

hayallerin çizgin olsun

hayatımın en güzel doğum günüydü :) doğum günüme nemrut dağında güneşin doğuşunu izleyerek başladım :) doğa harikası!


bir anlamı olmayabilir konuştuklarımızın
kelimeler alıp başını dolanabilir bedenimizde
rüzgarlara karışabilir gözyaşlarımız
ve vurabilir yüzümüze cumartesi ikindi vakitlerinde
insanların kibirleri

seninle olmanın iç rahatlığı varsın olmasın artık
sen de olma madem istemiyorsun
ve sen bir ışıksan eğer
kimin için yandığının ne önem var

bir yol ol sonsuz biçiminde
istiyorsan engebeli ya da kavisli,
ama mutlaka bir yolun olsun
sen en iyisi yol ol kendi yoluna
hayallerin çizgi olsun
çıkma hayallerinin dışına!

en büyük korkumdur
hayalimin yolum olmaması!



10 Kasım 2012 Cumartesi

türev

Coimbra üniversitesi'nde panoda gördüğüm bir afiş. aiesec sloganı 



her şeye alışıyor insan
ve zamanın ne kadar çabuk geçtiğini her hatırladığında
kendini avutuyor
zaman geçiyor
her gün içimden adınla birlikte
birden bir çok kere
sesini hatırlamıyorum ama özlediğim bir tını var

hayattan aldığım tüm dersleri sıraya koydum bugün
bütünlemeye kaldıklarımla birlikte
ama her şeyi anlamak zorunda değiliz
hiçbir şey daha anlamlı değil
kendi bildiklerini söylemekten
hayat senin fark ettiğin şeylerle anlamlı
senin gözünden görülen her şey dünyanın bir parçası

ama korkarsın sebebini bilmeden
içinde bir yerlerde tedirgin bir çocuk
adımlarını çizgilerin dışına taşırmadan atan
güneşli havaları seven
kolay yorulmayan
illede isteyen hep isteyen.

"sevdiğimi zannettiğim ama sadece alıştığım bir şeydi yaşamak" dedi
benim için ise sevmeye alışmaktı yaşamak
kimbilir belki de insanlar arasında bir köprüdür yaşamak

hazal çetin