21 Haziran 2012 Perşembe

hücre


Güneş doğacak birazdan dedi
Ayrı ayrı yerlerde oturuyor olsak da
Aynı odadaydık ve o söylemese de ben
Güneşin birazdan doğacağını biliyordum
Önceden olsa takılmazdım buna
Ama artık her şey bir iğne kıvamını almıştı ve acıtıyordu
Uyuyamıyorduk
Galiba nedenini ikimizde biliyorduk
Konuşmadan anlaşamayalı biraz olmuştu
Ben çaprazındaki tekli koltuktan baktım ona
Renksizdi yüzü, ısıtmadı içimi
Bencilce uyumaya devam etmek istiyordu
Boş ve yabancı gözlerle bana bakmayı sürdürdü
Nasıl söylemeliydi, doğrusu neydi?
Bu durumu bir yalan çok iyi çözerdi
Ama bir yalan beni yıkıp geçmeliydi önce
Sonra ona ulaşacaktı çünkü
Ben yıkılmamalıydım oysaki
Ben hiçbir şey yapmamıştım
Birine bağlanamamak benim suçum olmamalıydı
Biri canım olmayı başarabilmişti evet
Ama kimsenin canımdan öte can olamaması benim suçum değildi
Hadi artık,
Neden söylemek bu kadar zor, dedi
O an anladım bir kez daha
Hissettiklerini bir başkasının anlaması beklemek
Dahası bunun gerçekten olabileceğine inanmak saçmalıktı.
Hiç kimse benim ne hissettiğimi anlamayacaktı.
Kimseyle sadece gözlerimle anlaşamayacaktım
O olağanüstü kelimeleri sadece şiir yazmak için kullanamayacaktık
Hatta birinin şiir yazmasını beklemek de saçmalıktı
Son kez söylüyorum, dedi
Ya söyle ya da uyu artık, dedi
Sesinden anladım, baya kızmıştı
Onu uykusundan etmiştim az mı?
Yarın gidiyorum dedim
Sen çoktan gitmiştin dedi
Zaten hep kolay olanı yaptın,
Mükemmel olanı herkes ister,
Sen o bir halt sandığın,
Yerlere göklere sığdıramadığın ütopik aşkı asla yaşayamayacaksın, dedi
Sana bir sır veriyim mi?
Senin kendinden başka kimsen yok, dedi.
Sabah oluyor, dedim
Bu kez ben söyledim
Halbuki ikimizde farkındaydık
Konuşmadan anlaşamayalı baya oluyordu.
Yarın gideceğim, dedim
Siktir git, dedi
Tamam, dedim
Yattı yatağa döndü arkasını
Ben koltuktan kalkamadım
Ağladı çok ağladı
Gün doğdu o ağladı
Gittim o ağladı
Gitme demedi
Deseydi de fark etmezdi
O da biliyordu.
Garip ama bileceği hiç aklıma gelmezdi
Hiç yüzüme bakmadı ama ağladı
Ben gittim
Hiç ağlamadım
Ama insanın asıl acıyı gözyaşları düşmeden yaşadığını öğreneli biraz olmuştu.
Canım cayır cayır yanıyorken gittim ben
O kaldı gözleri cayır cayır yanıyorken.
İkimizde biliyorduk zaten
Onun gözlerine güneş doğacaktı
Ama yürek hücre yenilemiyordu.

HAZAL ÇETİN

http://www.yazarport.com/yazar.aspx?yazar=2283



seviyorum

hafızam beni yanıltmıyorsa bu resim Picasso'nun. bu resmi görevliden gizlice Madrid'de bir müzede çektim. orjinal olduğu için fotoğraflamak yasaktı -elbetteki flaşsız çektim :)





sen bilmezken ben çok severdim seni
sen bilir gibi olduğunda ben hala seviyordum seni
sen biliyor musun bilmiyorum ama ben seviyorum seni
sen hiç bir zaman emin olamayacaksın biliyorum
ama ben seviyorum seni

hazal çetin




18 Haziran 2012 Pazartesi

geçmişe ağıt

bu resmi Porto'da yürürken bir duvarda gördüm ve fotoğrafladım.

uykuya karşı bir direniş halindeyim
uyku sığınaktır
ben ise sığınmak istemiyorum hiçbir şeye
gardımı almadan hayata
en başta sana
yürümek istiyorum sadece
nereye varacağımı bilmeden

güzel hayallere dalar insan
içine girer sahte dünyanın
sahte olduğunu anlayınca
her şey daha çok acı verir
acı katlanarak çoğalır

kitaplar geçer hayatlarımızdan
şiirler geçer
bazen geçmez kalır
şiir gibi yaşanmışlıklarımız olur
yaşanmışlıklar şiirlere dönüşür çokça zaman
ama ben seninle kalmak isterdim
şiirler okumak sana
direnmek daha kolay olurdu o zaman
mücadelede omuz omuza

HAZAL ÇETİN

http://www.yazarport.com/yazar.aspx?yazar=2283





16 Haziran 2012 Cumartesi

bir yüreğe ısınmak için

Lisbon'dan bir duvar resmi daha 


bir yüreğe yaslanabilmek için
yeniden başlamalıyım
eskiden inandıklarımı yalanlamalıyım
okuduklarımı unutmalı
gördüklerimi silmeliyim beynimden
bir yüreğe ısınmak için
kendime yeni doğrular bulmalıyım

hayır
sadece yaşamalıyım
yıllar sonra hiç yaşamamışım dememek için
her anı bin bir özenle dokumalıyım
zaman kıymetlim
baş üstünde taşımalıyım
ömrümü kimsenin ellerine bırakmadım
bundan sonra ne değişti ki bırakayım

sevmeliyim sadece sevmeli
çünkü bazen ne yaparsan yap
olması gereken olur
kadercilik değildir bu
asla yazılmış bir senaryoya inanmadım
bu kolaycılıktır
halbuki herkes yaptığının ceremesini çeker
bir çeşit düzen bu
bir denge.

sen ise;
bir yüreğe ısınmak için
önce kendin inan bahanelerine!

HAZAL ÇETİN



14 Haziran 2012 Perşembe

bana inanacağım yalanlar söyle




bir kağıt var elimde
boş
ömür gibi
kelimelerin ard arda dizileceğinden haberi yok
ömrün neler yaşanacağından haberinin olmadığı gibi

yazılacak, belki karalanacak
ama insan ne yaşamışsa
önce onu yazacak
bilinmez keder mi sevinç mi
ne hissetmişse onu anlatacak

ben her şeyi bilmek istemeyenlerdenim
bana inanacağım yalanlar söyleyin
eğer gerçek yıkacaksa tüm şehri üzerime
günah olmaz o zaman yalanlar
ilk önce içini temizlemeli insan
içini döküp bir görmeli ne var ne yok!
boşa zaman harcamazdı o zaman belki
olmayanı oldurmaya çalışarak!

HAZAL ÇETİN



11 Haziran 2012 Pazartesi

seyrüsefer

bu resim Paris'ten. şehrin en güzel göründüğü yerlerden olan daha çok beyaz kilise diye geçen kilise'den görünen manzara.

Erdi Karadeniz'in bloğuna konuk yazar olarak katıldığım şiir

Ağlamak ne kadar zor aslında
Kıymetini bilmez kimse
Ama gözyaşı insanın içini temizler

Her insan hüzünle örülüdür
Yanlış bilir herkes
Topraktan gelmez insan
Hüzünden gelir
Ne kadar kaçarsa kaçsın
Bir yerde kaygıyla karşılaşır
Ya da endişe ona çerme takar

Rivayet rivayetleri kovalar
“İnsan başına gelecekten kaçamaz”
Kimbilir belki de doğrudur
Ama insan insandan kaçabilir
Sadece yaşayacaklarından kaçamaz
Başka biriyle aynı şeyleri yaşar
Kişiler değişebilir ama yaşanacaklar değişmez
İnsanın kafası hep aynı yerde karışır
Hata yapar
Ama bakma sen hatalar da iyidir
İçinden çıkabilene!

Ağlamak zordur
Çünkü ilk önce içinin inanması lazım acına
İçinin kabullenememesi lazım önce
Çünkü eğer kabullenirse
En büyük acıyı çeker insan
Gözünden yaş gelmez
Ama içi kan ağlar
Kahrolur
İnsan bazen gerçek acıyı
Gözyaşları akmadan öğrenir
İşte insanı olgunlaştıran da odur.

Ey seyrüsefer!
Ömür!
Yol aldıkça
Alacaklıyız aslında!

HAZAL ÇETİN






8 Haziran 2012 Cuma

aşk bitmez

hep açık kap arar insan denilen metaforik anlamda, bu fotoğraf Lisbon'dan

"ellerini tuttukça güçlenmekten bahsetmiyorum dedim
senin beni sevdiğini bilmek beni güçlü hissettiriyor"

bunu söylediğimde gizliden gizliye utandığımı itiraf etmeliyim
bir ihanet gibi geldi bana
yıllardır savunduğum değerleri
elimin tersiyle itmekti bu
hem de biri için
insan değerleriyle yaşar halbuki
ilkeleri yıkılınca 
insan da yıkılır
ama ben onun benim yanımda olmasını
değerlerimden vazgeçmeye tercih etmiştim
hem de farkında olmadan.
aşk mı?
hayır aşk değildi bu
aşk güzeldir
gerçek aşk insanı insanlıktan çıkarmaz
bunu ancak bir tutku
ve ya bilinç oyunu yapabilir
aşk sarıp sarmalar insanı
mutlu eder
aksi olanaksızdır.

o başka bir şeydi
hiç bitmeyecekmiş gibi gelen
ama her şey gibi biten bir şeydi
yanlış söyledim her şey bitmez aslında
mesela aşk bitmez
aşk insanın ruhuna sızar
bütünleşir
aşk bitemez
çünkü insanın içine işler
o yok olana kadar yok olmaz

aşk sarılarak çoğalır
bir aşık ancak sevdiğine sarılarak mutlu olur
o an bir mucizedir adeta
tarif edilemez hislerle dolar insanın içi
bu yüzden aşk az bulunur derler
bu yalanın dik alası
inanmayın!
"her insan "aşkı" tadacak"tır onun doğrusu
çünkü bence bu dünyadaki en saygı duyulacak şeydir aşk
çünkü bilen bilir
"aşk bitmez"!


[EY AŞK BEN BULAMADIM SENİ
BARİ SEN BUL BENİ]

HAZAL ÇETİN



1 Haziran 2012 Cuma

muzaffer abi

madrid'de bir mekan. dışı çok hoşuma gitmişti nerdeyse her mekan bu kadar süslüydü.


muzaffer abi oturdu karşıma
elinde kadehi
kadehin içinde az sulu rakı
buzlu
-yanlış anlaşılmasın
rakı ve buz sadece
abi dedim, anlat
dedi:

bazen bir ipucu çıkıyor karşıma
takip ediyorum o ipucunu
peşinden gidiyorum
ama hiç bir şey olmuyor
her şey aynı kalıyor
tam emin olmuşken
tamam artık, derken
yanıldığımı anlıyorum
yanıldığımı anlamam her zaman
emin olmamdan sonraya denk geliyor
ya ben çok aptalım
ya da insanlar çok yalan
ya ben görmüyorum
ya insanlar çok iyi oyuncu
anlamıyorum
neden böyle?
ben bilmiyorum

dedim abi kural böyle
oyun dışı kalmamak için
oyun doğru oynanacak
bir düşülecek bir kalkılacak
insanlar giricek hayatımıza
gidicekler 
şehir üstümüze yıkılacak
sonra unutucaz
ama hep güvenicez abi
hem her seferinde daha eksik olacak ruhumuz
hem de daha acımız çok 
ama güvenimiz tam olacak
içicez abi ağlaya ağlaya 
yeniden doğmak için
başlamak için yeniden
şerefine abi

HAZAL ÇETİN